Uzun bir suredir daha hijyenik ve estetik oldugunu dusundugum icin, ellerimi kurutmalarina ragmen gunluk hayatta sivi sabun kullanmayi tercih ediyordum. Kalip sabuna gecmeyi de bir sekilde erteliyordum. Aslinda soguk ve ruzgar gibi faktorler ellerimin nemini kaybettiriyor diye dusunerek sivi sabunlari masum kiliyordum. Ama artik kis bitip bahar geldigine gore bahane uretmeye gerek yok. Kalip sabuna yumusak bir gecis yapmanin tam zamani.
O cok sevdigim seker kokulu rengarenk kokos sabunlara alternatif kalip sabunlar karsima Dubrovnik'de (Hirvatistan) cikti.
Dubrovnik'de koylu kadinlar hemen hemen her yerde zeytinyagli bitkisel ozlu rengarenk kalip sabunlar satiyor. Sabunlarin hepsi de mis gibi kokuyor. Benim sabun aldigim teyzenin ismi Zoja Senic-Estey. Zoja hanim sabunlari kendi bahcesinde yuzde yuz dogal yollardan uretiyor. Benim icin sunum ve paketleme cok onemlidir. Zoja hanim bu konuda cok basarili. Basit ama zarif bir sekilde renk uyumuna dikkat ederek sabunlarini hasir sepetlerin icinde sergiliyor. Ayrica Zoja hanim buyuk bir heyecanla sabunlarin yapilis surecini anlatiyor. Ayrica, Zoja'nin sabun yaparken cekilmis fotograflarini da gorebiliyorsunuz.
Papatya ozluden, portakalliya, kekikliden lavanta ozluye rengarenk sabunlar arasinda secim yapmakta zorlandim. Ama sonunda lavanta tutkum galip geldi; hem lavantali hem de duble lavantali sabunlardan aldim. Ben duble lavantaliyi hem rahatlatici hem de arindirici ozellikleri nedeniyle tercih ettim. Eger lavanta kokusunu agir bulanlardansaniz, hafif lavanta veya lavanta-papatya karisimi gibi alternatif kokulari da deneyebilirsiniz.
Fabrikada mekanik yollarla uretilip bize ulasan sivi sabunlardan sonra Zoja'dan sabunlari ne sekilde yaptigini dinlemek ve kendi eliyle gozumun onunde paketlemesini gormek cok hosuma gitti. Mis kokulu temiz gunler baslasin, ellerimiz yumusacik olsun!
Ne Yesek?
Yaz henuz tam olarak gelmese de yazin habercisi meyveler geldi. Saglikli beslenmenin en basit ve pratik kuralini uygulamaya yani daha renkli beslenmeye baslamaya ne dersiniz?
Kucuklugumden beri -henuz renkli beslenme kuralini duymadan bilmeden cooook once yani- tabagimda hep az ama cesitli boyle rengarenk yiyecekler olmasina dikkat etmisimdir. Sanirim sadece hayatin degil cevremdeki herseyin renkli cupcakeler gibi olmasina ozen gosteriyorum;)
Bu nedenle yaz meyvelerini cok severim. Simdi en yakin manava hatta yakunlarda varsa bir koy pazarina gidip taze renkli meyveler almanin tam zamani. En kirmizisindan kirazlarla, en yesilinden eriklerle, en pembesinden cileklerle, en morundan uzumlerle dolduralim mi bu hafta tabaklarimizi ne dersiniz?
Ne Yapsak?
Cevremdeki herkes gunesin bir gun yuzunu gosterip ertesi gun saklanmasindan sikayetci. Sizin de 'su yaz bir gelse' dediginizi duyar gibiyim. Yaz bize gelmiyorsa yeterince davet etmiyor olabiliriz diye dusunuyorum. Belki de gunes bulutlarin arasindan goz kirptiginda yeteri kadar sevinmedigimiz icin geri kaciyor olabilir. Bu nedenle en ufak bir isi artisini yaz gelmiscesine kutlamaya karar verdim. Sanirim birkac hafta onceydi; havanin pek soguk olmadigi bir aksam Sevgili ile bahcede yaz aksami gelmis gibi Corona ictik (birazcik titreyerek tabiki). Uzun uzun yaz tatili planlari yaptik. Henuz yasadigimiz sehre yaz gelmedi ama en azindan biz gecen hafta gunesli sicak baska sehirlere gidip yaz havasi koklayabildik. Bu hafta yaz gelmis gibi kutlamaya ne dersiniz? Hadi cikarin kis indiriminde aldiginiz bikinileri dolaptan ve gorebileceginiz bir yere koyun. Koca bir kavanoz naneli limonatayi sogumasi icin buzdolabina yerlestirin. Hemen simdi guneslenirken kac faktorlu koruma kullansam diye dusunmeye baslayin. Hepimiz hazirlanip davet edersek yaz daha cabuk gelecek inanin. Hem de kocaman bir cupcake tadinda olucak;)
Salilar Sallanmasin!
No comments:
Post a Comment