CUPCAKE HAYATLAR

CUPCAKE HAYATLAR

2.2.12

New Orleans in 10 Cupcake Steps


Three years ago, on a snowy day in Chicago, my hubby and I found ourselves on a plane heading to the sunny Louisiana.
The books that we read and/or the movies that we watch inspire our travels.
This time, the suspect behind the trip was the movie `the curious case of Benjamin Button`.
If you have not already watched, I totally recommend this 3 Oscar won movie.
This is a great romantic movie about the love between a man (Brad Pitt) who ages in reverse and a woman (Cate Blanchett).
And the main setting is amazingly beautiful New Orleans.
If you are ready, let`s visit New Orleans in 10 Cupcake steps ;)


     *              *              *

3 yıl önce, karlı bir kış günü Sevgili ile kendimizi güneşli Luisianaya uçmaya hazır bir uçakta bulduk.
Bizim seyahat rotalarımızı genelde okuduğumuz kitaplar ve izlediğimiz filmler belirler.
Bu seferki gezinin arkasındaki  tek şüpheli `Benjamin Button`ın Tuhaf Hikayesi` isimli filmdi.
Eğer henüz izlemediyseniz, 3 dalda Oskar almıș bu filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
Film, tersine yașlanan bir adam (Brad Pitt) ve kadının (Cate Blanchett) arasındaki inanılmaz așkı anlatıyor.
Filmin arka planında ise muhteșem güzellikte bir șehir New Orleans var.
Hazırsanız, New Orleans`ı 10 Cupcake adımda turlamaya bașlıyoruz.

1) PRINCE CONTI HOTEL


For accommodation, the best options are located at the historic French Quarter.
We picked Prince Conti Hotel both for its charm and its location (just steps away from the famous Bourbon Street).
But there was also another reason: the Bombay Club.
Long long time ago while living in a tiny country in the middle of the Central Asia, I read in a travel magazine that Michael Kors` favorite place to have a Martini is the Bombay Club in New Orleans. 
While reading the article, just for a second I told myself that one day I will have a Martini there as my favorite designer does. Then, I totally forgot about it until I decided to book a hotel in New Orleans. 
And here I am standing in front of the red door of the Bombay Club just minutes before ordering my Martini. This is what I call SECRET!!!

    *           *            *

Konaklama olarak tavsiyem, tarihi Fransız Bölgesindeki hotellerden birini seçmeniz.
Biz, albenili mimarisi ve ünlü Bourbon Caddesine birkaç adım uzaklıkta olması nedeniyle Prens Conti Hotelini tercih ettik.
Aslında bir başka neden daha vardı: the Bombay Club.
Uzun uzun zaman önce Orta Asya`nın minik bir ülkesinde yaşarken, bir gün bir seyahat dergisinde moda tasarımcısı Michael Kors`un Martini içmek için en favori mekanının New Orleans`daki Bombay Club olduğunu okumuştum. 
O yazıyı okurken, sadece 1 saniyeliğine de olsa bir gün ben de orada favori tasarımcım Michael Kors gibi Martini içeceğim dedim. Aradan yıllar geçti ve ben bu olayı tamamen unuttum. Ta ki New Orleans`da hotel rezervasyonu yapana kadar. 
Ve işte Bombay Club`ın kırmızı kapısının önündeyim, Martini siparişime saniyeler kaldı. 
Ben SECRET diye buna derim !!!

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar


Cupcake Hayatlar
Cupcake Hayatlar


Cupcake Hayatlar

2)IT`S ALL ABOUT JAZZ


New Orleans is the birthplace of the jazz.
If you love jazz, then New Orleans should be the city to go.
The statue of Louis Armstrong welcomes you at the Louis Armstrong New Orleans International Airport.
Starting from the airport, the jazz melodies accompany you everywhere in the New Orleans.
While in New Orleans, we did not miss any opportunity to listen the vibrant jazz music whether it`s on the street, at a jazz club or on a steamboat ;)

    *          *          *

New Orleans, jazz müziğin doğduğu yer.
Eğer jazz seviyorsanız, New Orleans kesinlikle gitmeniz gereken bir şehir.
Louis Armstrong New Orleans Havaalanında size Louis Armstrong heykeli karşılıyor.
Havaalanından itibaren New Orleans`da size heryerde jazz ezgileri eşlik edecek.
Biz de New Orleans`dayken iyi jazz dinlemek için karşımıza çıkan hiçbir fırsatı kaçırmadık. Bu fırsatlar bazen bir sokak çalgıcısı, bazen geleneksel bir jazz klubü, bazense Mississipi üzerinde yüzen buharlı bir gemiydi ;)

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar


Cupcake Hayatlar
Cupcake Hayatlar
Cupcake Hayatlar



3) BALCONIES FOR RENT


New Orleans is a laid-back party city that is live 24 hours.
New Orleans is the only city in the US where it`s legal to drink alcohol on the street. Yet, it has to be a to-go cup.
As far as I know, it is also the only city where you can rent a balcony for partying.
Those wrought-iron lace balconies are just adorable.
I am already planning a very special to-be- birthday/anniversary party in one of those balconies;)
                                                                 
     *         *         *

New Orleans, 24 saat cıvıl cıvıl, rahat ve kelimenin tam anlamıyla bir parti şehri.
Ayrıca, New Orleans sokakta alkol içmenin serbest olduğu tek Amerikan şehri. Tabiki plastik bardak kullanmak şartı ile.
Bildiğim kadarıyla, parti yapmak için balkon kiralanabilen tek şehir de New Orleans.
Ben bu demirden yapılmış dantel görünümündeki balkonlara bayıldım.
Şimdiden, bu balkonlardan birinde özel bir doğumgünü veya yıldönümü kutlaması için plan yapmaya başladım;)

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar


Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

4) BOURBON AT NIGHT


If New Orleans is the party city, then Bourbon Street is the center!!!
Day and night, Bourbon is the crowded street in town thanks to being home to many bars, restaurants and burlesque clubs.
It is a must-see place.
     *          *          *
Eğer New Orleans bir parti şehri ise Bourbon Caddesi de partinin tam merkezi!!!
Sıra sıra dizilmis barlar, restoranlar ve bürlesk klüpler nedeniyle gündüz ve gece şehrin en kalabalık caddesi burası.
Kesinlikle görülmesi gereken bir yer.

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

5) CAJUN FOOD


Cajun Food is a combination of French and Southern kitchens. It includes spicy dishes, rich sauces and local herbs.
If you are into seafood, you will like it. They cook everything that lives under water including alligators!!! 

Our stomachs only permitted us to try the basic alligator dish, alligator nuggets. For me, it just tastes like chicken ;)
My hubby`s favorite food has been jambalaya cooked with seafood served over spicy rice.
My favorite was Po-Boy (fried seafood sandwich). I should confess that I had two lunches in a day because of those delicious Po-Boys!!

     *           *           *

Cajun mutfağı, Fransız ve Güney mutfağının tam bir karışımı. Baharatlı yemekler, zengin aromalı soslar ve yerel baharatlar bir arada.
Deniz ürünleri seviyorsanız, Cajun mutfağını da seveceksiniz. Bu mutfakta, suyun altında yaşayan her canlı pişiriliyor. Buna timsahlar da dahil!!!
Bizim midelerimiz sadece en basit timsah yemeği olan timsah nuggetları tatmamıza izin verdi. Bana göre, timsah nugget aynı tavuk tadında ;)
Sevgilinin en favori yemeği jambalaya yani baharatlı pilav üzerinde servis edilen deniz ürünleri yemeği oldu.
Benim favorim ise kızartılmış deniz ürünleri sandviçi Po-Boy oldu. İtiraf etmeliyim ki, Po-Boy`un tadını o kadar sevdim ki, New Orleansda her gün iki kez öğle yemeği molası verdim!!

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar
Cupcake Hayatlar


Cupcake Hayatlar

6) BEIGNETS


This is what I call a true Cupcake step: eating beignets at Café Du Monde.
Beignet is the doughnut of Louisiana.
And Café Du Monde is the right address to taste those delicious beignets.
Café Du Monde is the French Market coffee stand serving original beignets since 1862.
It has a very central location, just across from the historic Jackson Square.
While in New Orleans, we stopped at Café Du Monde both day and night.
Here, you can also see the cooking process of the beignets. Café du Monde has funny workers who like posing at cameras;)

     *        *        *

Ve işte sıra kelimenin tam anlamıyla Cupcake bir adıma geldi: Café du Monde`de beignet tatmak.
Beignet, Luisiana bölgesinin donutu.
Ve bu muhteşem lezzeti tatmak için en iyi adres: Café Du Monde.
Burası, 1826`dan beri açık olan bir Fransız Pazar kahvesi.
Bulması kolay bir yerde, tarihi Jackson Meydanının tam karşısında. New Orleansdayken, hem gündüz hem gece burada Cupcake molalar vermeden duramadık.
Burada, beignetlerin yapım aşamasını görmek mümkün; hatta kameraya poz vermeye istekli komik çalışanlar bile var;)
Cupcake Hayatlar


Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar


Cupcake Hayatlar

7) FRENCH QUARTER


French Quarter is the oldest neighborhood of New Orleans.
I loved its eclectic architecture including elements of Spanish, French, Creole and American styles.
The iron-laced balconies and hidden gardens at the backyards are just adorable.
Both being a residential area and a cultural hub, it always has a lively and vibrant character.
We arranged a private tour with an art historian to learn more about French Quarter.
We were particularly curious about how the Hurricane Katrina of 2005 affected the French Quarter.
Our tour guide told us that French Quarter has been the less damaged area during the hurricane. And New Orleans spirit and cooperation made it look pretty much same it did before.
Just a quick reminder: Brad Pitt and Angelina Jolie just bought a house at the French Quarter after Hurricane Katrina.
And of course, I visited their house (it`s the house at the last photo, the one that has all doors and windows are locked, they have an American flag at the balcony). But they were not at home.
For me, it`s not the best looking house at the French Quarter. But I assume that they have a great garden at the backyard. They should have one, right???

  *          *           *

Fransız Mahallesi, New Orleans`ın en eski yerleşim yeri.
Ben, özellikle İspanyol, Fransız, Creole ve Amerikan stillerinin bir arada kullanıldığı eklektik mimarisini sevdim.
Demir danteleri andıran balkonları ve arka tarafta gizli kalmış bahçeleri çok ama çok güzel.
Hem yerleşim yeri hem de kültürel bir merkez olması nedeniyle çok canlı ve hareketli bir yer.
Fransız Mahallesinin tarihçesini öğrenmek için bir sanat tarihçisiyle özel bir tur ayarladık.
Bölgenin 2005`deki Katrina Kasırgasından etkilenip etkilenmediğini merak ediyorduk.
Tur rehberimiz, Fransız Mahallesinin kasırgadan en az atkilenen bölge olduğunu ve fırtına sonrası tüm New Orleanslıların beraberlik ruhuyla hareket edip bölgeyi eski haline getirdiğini anlattı.
Bu arada minik bir hatırlatma: Katrina Kasırgası sonrasında, Angelina Jolie ve Brad Pitt çifti de Fransız Mahallesinden bir ev aldılar.
Tabiki,evlerini görüp ziyaret ettik, ama malesef evde yoktular. Kapı ve pencereleri kapalı olan, balkonda Amerikan bayrağı asılı olan ev onların evi.
Bana göre, Fransız Mahallesinin en güzel evi değil. Ama arkada harika gizli bir bahçeleri olduğunu düşünüyorum. Öyle olmalı, değil mi???



Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar


8) MARDI GRASS


Mardi Gras is a French tradition of carnaval that is celebrated the day before the Ash Wednesday.
Mardi Gras is celebrated all around the world through parades, elegant costumes and masks in traditional colors of purple, green and gold.
In the United States, no other city celebrates Mardi Gras better than New Orleans.
People flock to New Orleans during Mardi Gras.
When we were in New Orleans, it was not Mardi Gras. Yet the colorful symbols of Mardi Gras were everywhere.
Joy is always in the air in New Orleans!!!
     *         *         *
Mardi Gras, her yıl katoliklerin büyük perhizinden önceki Salı günü düzenlenen bir karnaval.
Dünyanın birçok ülkesinde Mardi Gras, geçit törenleri, mor, yeşil ve altın renklerindeki muhteşem kostümler ve maskelerle kutlanmakta.
Amerikada ise Mardi Gras`ın en ihtişamlı kutlandığı şehir New Orleans.
Mardi Gras zamanı insanlar resmen New Orleans`a akın ediyor.
Biz oradayken, Mardi Gras zamanı değildi. Yine de Mardi Gras sembolleri heryerdeydi.
New Orleansda eğlence her daim var!!!

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

9) GARDEN DISTRICT 


Ok, now it`s time to take the infamous historic streetcar and head to the St Charles Avenue.
St Charles Avenue is known as `The Jewel of America`s Grand Avenues`.
The grand mansions, centuries old trees and the splendor of Avenue really make it special.
The broader neighborhood around St Charles Avenue is called Garden District.
Garden District and its mansions have been my favorite place in New Orleans.
And please don`t tell Angelina that I found a better home at the Garden District than hers ;)

       *          *           *

Ve, şimdi gelin tarihi tramvaya binip meşhur St. Charles Bulvarına gidelim.
St. Charles Bulvarı, `Amerikanın Görkemli Bulvarlarının En Değerlisi` olarak biliniyor.
Muhteşem malikaneler, asırlık çınar ağaçlari ve geniş heybetli caddeler, burayı cidden çok özel yapıyor.
Bulvarın çevresi, Bahçe Bölgesi olarak adlandırılıyor.
Benim New Orleans`da en favori yerim bu bölge ve buradaki malikaneler oldu.
Sakın Angelina`ya söylemeyin ama ben onun evinden daha güzel bir ev buldum burada ;)

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar
Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar


Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

10) CEMETERIES AND VOODOO


New Orleans is a unique place where cemeteries and voodoo practices have become tourist attractions.
There are special tour programs to visit cemeteries, haunted houses and voodoo ceremonies.
We visited the most famous St Luis Cemetery #1, walking distance from the French Quarter.
Due to the elaborate sculptures and mausoleums, cemeteries in New Orleans look like small villages. Local people call them `Cities of the Dead`.
As a souvenir, I bought a Voodoo Doll from the New Orleans Historic Voodoo Museum.
As a firm believer in karma, I promise that I will not use it for evil purposes ;)

     *           *           *

New Orleans o kadar ilginç bir şehir ki, burada mezarlıklar ve voodoo ayinleri bile turistik bir eğlenceye dönüşmüş.
Mezarlıkları, perili evleri gezmek ve voodoo ayinlerini izlemek için özel turlar düzenleniyor.
Biz, Fransız Mahallesine yakın olan St Luis Mezarlığını gezdik.
Görkemli heykeller ve ev şeklindeki mozeleumlar nedeniyle, New Orleansda mezarlıklar daha çok küçük kasabaları andırıyor. Bu nedenle, New Orleanslılar mezarlıklara `ölüler şehri` ismini takmış.
Ben de hatıra olarak, New Orleans Tarihi Voodoo Müzesinden bir voodoo bebeği aldım.
Ama karmaya inanan biri olarak, kötü amaçlar için kullanmayacağımdan emin olabilirsiniz ;)


Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar

Cupcake Hayatlar



Have a Cupcake sweet day !!!
*
Cupcake tadında bir gün diliyorum !!!







3 comments:

Deli Anne said...

Gitmeden neredeyse ezbere bildiğim bir şehre dönüştü New Orleans.. beni çeken müziği, sokak sanatçıları.. dediğin gibi filmler ve müzikler itiyor bir şehri görmeye..

pek güzel bir posttu benim için.. Segiler:)

rebeltakipte said...

ne kadar detaylı bir post olmuş,ellerine sağlık,bir çırpıda okudum :)

Anonymous said...

What light of day isn't today?